
Türk sinemasının ilk jönü: Valentino Rahmi
Yayın Tarihi : 21 Eylül 2010Türk sinemasından birçok film yıldızı geldi geçti. Günümüzde, TV dizilerinin de katkısıyla o kadar çok yıldız doğuyor ki, bazıları adını bile ezberletemeden sönüp gidiyor.
Türk sinemasının ilk jönünü ise birkaç kişi dışında bilen, duyan, gören yok dersek sanırım abartmış olmayız.
Yıl 1930... Muhsin Ertuğrul, Türkiye'deki ilk sesli film için jön arıyor. İpek Film'in patronlarından Naci Bey, Ertuğrul'a tanıdığı olan Rahmi Öztoprak'ı önerir.
Bu genç Şirketi Hayriye kurucusu Hüseyin Haki ve Sadaret Seryaveri Cemal Paşa'nın torunu, Şirketi Hayriye Umum Müdürü Ali Bey'in oğludur. Almanya'da üniversite öğrenimi gören Rahmi, sömestre tatili için İstanbul'da bulunmaktadır.
Muhsin Ertuğrul, stüdyoya çağırıp deneme çekimi yaptığı 23 yaşındaki delikanlıyı beğenir ve başrol teklif eder. Rahmi Öztoprak da "sırf gençlik hevesi"ni gidermek için bu öneriyi kabul eder.
Talat Artemel, Behzat Butak ve Hazım Körmükçü gibi ünlü isimlerin de rol aldığı "İstanbul Sokaklarında" filmi seyircinin büyük beğenisini kazanır.
Filmin "Tükenmez yollarda yorgun yürürüm / Dilenir gezerim, hastayım, körüm" sözlerini içeren şarkısı aylarca dillerden düşmez.
Filmde bu şarkıyı söyleyen Rahmi Öztoprak, dönemin ünlü yıldızı Rudolf Valentino'ya benzetilerek "Valentino Rahmi" olarak anılır.
"İstanbul Sokakları" ile ilk ve son kez sinema deneyimi yaşayan Rahmi Öztoprak, daha sonrasında akademik kariyere yöneldi. Yıldız Teknik Üniversitesi'nde Almanca dersleri verdi ve profesörlüğe yükseldi.
Türkiye'nin ilk jönünün ilginç bir yönü, 60 yaşına kadar kendi filmi ile Türkan Şoray'ın ismini hatırlayamadığı bir filmi dışında hiçbir yerli film izlememiş olması.
Rahmi Öztoprak'ın İnkilap Kitabevi tarafından yayımlanan "Almanca Öğrenme Klavuzu" adlı bir kitabı bulunuyor.
Tam adıyla Hüseyin Rahmi Öztoprak, Yıldız Teknik Üniversitesi'nden emekli bir öğretim görevlisi olarak, 29 Eylül 1984'te yaşama veda etti.
(Hayat Dergisi - 2 Mart 1967)
Yorumlar